Eklem bacaklılar sınıfında yer alan örümcekler, dünyanın her yerinde yaşayabilen canlılardır. Bel kısımlarında sindirim borusu, nefes borusu, kan damarları ve sindirim sistemleri bulunur. Örümceklerin boyu 3 cm ile 35 cm arasında değişmektedir. Ağız kısımlarının önünde iki çift ayağı ve çengeli bulunan örümceklerin göğüs kısımlarında ise sekiz tane bacak bulunur. Örümcekler, uçlarında bulunan çengeller sayesinde yaptıkları ağın üzerinde kolaylıkla dolaşabilirler. Çoğu örümceğin kafa kısmında 3 ya da 4 çift gözleri vardır. Karın kısımları ise oldukça esnek ve yumuşaktır. Karın kısımlarının alt tarafında solunum delikleri bulunur.

Örümcekler, göl ya da akarsuların içinde, kanyonların derin çukurlarında ve birçok farklı yaşam ortamında bulunurlar ve birçok türleri vardır.

Birçok hayvanın arasında en ilginç görünüme sahip olan bu örümcek türünün gövdesi kabarık ve siğillerle örtülüdür. Kuş pisliği görünümüne sahip olan bu örümcek, bu görünüşünden dolayı bazı kuş pisliğiyle beslenen küçük böcekler tarafından kolayca avlanır. Etrafa oldukça kötü kokular yayan bu tür, genellikle Endonezya ve Japonya'da yaşar.

Akrep kuyruklu örümcek olarak bilinen bu örümcek türü, kuyruğunu yalnızca tehlikeli durumlarda kendini savunmak için kullanır. Yalnızca dişi örümceklerin kuyruğu vardır. Erkek olanlar ise küçük bir örümceği andırmaktadır. Oldukça zararsız olan bu örümcekler, Avustralya'da, ördükleri ağların üzerinde gruplar halinde yaşarlar.

İnce ve uzun bir gövdeye sahip olması nedeniyle yılan örümceği olarak bilinir. Kendini dış tehlikelerden korumak için bu görünüme bürünen bu örümcek türleri, bu şekilde hem bazı hayvanlara av olmaktan kurtulur hem de avını kolaylıkla yakalayabilir. Avustralya'da bulunan bu tür, karadul ile aynı aileden gelmektedir ve zehri ölümcül olmasına karşın oldukça uysal bir yapıya sahiptir.

Diğer örümceklerle beslenen bu örümceğin görünüşü oldukça korkutucu olmasına karşın insanlara hiçbir zararları yoktur. Madagaskar ve Avustralya'da bulunan bu örümceklerin eski çağlardan beri türleri devam etmektedir.

Oldukça çevik ve sıçrayan bir örümcek türü olmasına karşın, diğer sıçrayan örümcek türlerinin tersine çoğunlukla bitkilerle beslenirler. Diğer hayvanlara yiyecek olmaktan kurtulmak için sıçrama yeteneğini kullanır.

Bu örümcek türünün kendi içinde bile 70'e yakın türü bulunmaktadır. Omurga yapısı çok korkunç olan bu örümcek türleri oldukça zararsızdır. Genellikle evlerinin bahçelerinde ve dünyanın her yerinde bulunurlar. Kendilerini avlamak isteyen küçük kuşlardan kurtulmak için ağlarının kenarına kalın bir bant örerek bu şekilde kendilerini saklarlar.

Diğer örümcek türlerinin aksine suyun içinde de yaşayabilen bu örümcek türü, suyun içerisinde tam olarak oksijen alamadıkları için suyun yüzüne çıkarak hava baloncuklarını kanatlarının arasına toplayarak suyun altındaki yuvalarına getirirler. Hava ile doldurdukları yuvalarında ördükleri ağlar gümüş rengine bürünür. Asya ve Avustralya'da bulunan bu örümcek türleri, yalnızca yuvalarındaki havayı tazelemek ve suyun üzerindeki canlıları yemek için suyun yüzüne çıkarlar.

Tavus kuşu örümceği olarak da bilinen bu türün erkeklerinin karın bölgesinde bulunan kanatlar renklidir. Renkli kanatlara sahip olan erkekler, dişi örümceklerin dikkatini çekebilmek için kanatlarını kullanırlar. Bu örümcek türlerinin bazılarının uçma özelliği de vardır. Hawaii'nin orman bölgelerinde bulunan bu örümcekler, karadulla aynı türden gelir. Gövdelerinin rengi sarıdır ve gülen surat şeklini andıran bir görünümleri vardır. Bu örümcek türlerinin bazılarında bu şekil bulunmaz. İnsanlarda hiçbir zararı olmayan bu örümceklerin, yaşam alanlarının az olması nedeniyle nesli tükenmek üzeredir.

Görünüşü karıncaya benzeyen bu örümcekler, sıçrama özelliğine sahiptir. Oldukça zehirli olan bu örümcek türünden birçok hayvan uzak durarak kendilerini korur. Güneydoğu Asya, Çin ve Hindistan'da yaşayan bu örümceklerin zehrinin etkisi uzun sürmektedir.